GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. AYHAN ÇETİN'İN ‘LEGO KENT’ İSİMLİ KİŞİSEL RESİM SERGİSİ

Ankara’nın seçkin galerilerinden Galeri Soyut, Lego Kent isimli kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Ayhan Çetin’e ait 30 adet eserin sergilendiği sergide genellikle İstanbul’a ait görsellere yer verilmiş. 09 Nisan- 19 Mayıs 2021 tarihleri arasında gezilebilecek olan serginin linkine şu adresten ulaşılabilir:    https://www.galerisoyut.com.tr/ayhan-cetin-2021/

 

LEGO- KENT

 

 

Whitehead’e göre evrene hakim olan sürecin temelinde aktüel varlıklar yer almaktadır. Dolayısıyla teknolojinin dolayımıyla hayatımızı şekillendiren hareket, oluş ve dinamizm kavramları güncel yaşamın nüvesini oluşturmaktadır. Bu bağlamda dünyadaki herşey bir oluş halindedir.

 

 Hızlı giden tren ya da otobüsün camından dışarı bakarken, odaklanmaya çalıştığımızda gözümüzün önünde oluşan imgeyi hepimiz biliriz. Çocukluk yıllarımızdan bu yana seyahatlerde, hareket halindeyken dışarıdaki bir yere odaklanmaya çalışır ve odaklandığımız yerde her nesnenin hızlıca gözümüzün önünden kayıp gitmesini seyrederiz. Odağın dışında oluşan flu (netsiz) alan ve odaktaki net hareketli alan. Aktüel bir kamera kayıt cihazı formatında çalışan zihnimiz ve neyi takip etmesi gerektiğine ilişkin emirlere göre hareket eden gözümüz bizleri adeta canlı bir mobese kamerasına dönüştürmektedir. Otomatize olduğu kadar algısal öncelikleri kişiden kişiye değişkenlik gösteren bu enteresan cihaz bir yandan görüntüyü yakalamaya çalışırken, ya da bir nesneyi takip ederken kendi kadraj önceliklerini anlık olarak belirleyebilmekte ve görsel estetiğini de anlık olarak oluşturabilmektedir. Bu da bizi doğa ve/veya çevre özelinde din, bilim ve insan üzerine daha sistematik bir orta yol bulmaya çalışan Whitehead’in süreç felsefesindeki yaklaşıma götürür. Zihin bunu yaparken sanatçı yaratıcılığı ile birleşince onun deneyimlerinden ve yeteneklerinden gelen bilgi ile gerçeklik, gerçekliğin yorumu, imgelem ve hayal gücü ile bir kaynaşma kazanında eritilir. Tıpkı, Whitehead’in Süreç ve Gerçeklik (1929) adlı eserinin başlangıç kısmında felsefe için uçak metaforunu kullanması gibi. Yaşam sürecinde yaşanan deneyimin somut gerçekliği zeminde başlar. Deneyim, teorilerimiz için bize ham veriler sağlar. İşte bu andan itibaren düşünce havalanıp “tasarıdan - tasarıma” giden sürece girer. İmgesellik bağlamında nirvanaya yükselir. İşte bu andan itibaren bir müzisyenin notalarıyla enstrümanına, bir heykeltraşın yontularıyla heykeline, bir ressamın da fırça darbeleri aracılığıyla tuvaline aktarılarak zemine iner. Ressam Ayhan Çetin işte bu noktada adeta bir toplu taşım aracı içerisine kendisini gizlemiş bir flanör (kent gözlemcisi) olarak karşımıza çıkar. Dünyaya bir aracın cam kenarına oturmuşçasına pencere kenarından yaşam kadrajının sol yanından sağ yanına doğru akıp gitmesini izlediğini hissederiz. Kentle ilgili uzun metrajlı bir video kaydının hızlandırılıp izlenmesi de tren ya da otobüs camının kadrajındaki deneyim gibidir. Sabit duran binaların ışıklarının yanıp sönmesi, önünden kuşların gelip geçmesi, boğazda gemilerin sağa sola olan geçişleri, arabalar, rüzgarın savurduğu ağaçlar, kalabalık insan topluluklarının sağlı sollu hareketleri, kısacası onun tuvallerinde hayata dair her şey hareket halindeyken yatan, yıkılan ve tekrar dikilen binalar yaşayan bir yapıyı temsil etmektedir. Geniş bir zaman dilimine ait kent görüntülerini adeta ‘bir an’a hapsederek imgeleri üst üste bindiren ve bunun sonucunda izleğimizde kimi zaman flu kimi zaman titrek bir görüntü yaratan Ayhan Çetin’in LEGO-Kent isimli bu sergisinde resimsel yüzeyde akıp giden zamanın yoğun bir çizgi örüntüsüyle ele alındığını görürüz. Yapboz tahtasına dönen kentin dokusunu dokumaktan ziyade kent ruhunun dokusuna fırça darbeleri ve renkler aracılığıyla dokunarak zamansal bir süreci nasıl dönüştürdüğünün öyküsünü bize anlatmaktadır.

 

 

Ek Resimler
Bu içerik 11.04.2021 tarihinde yayınlandı ve toplam 273 kez okundu.